Varlıkları, olayları bugüne kadar alıştığımızdan farklı bir gözle değerlendirmeyi deneyebiliriz. “Ben kimim?” “X nedir?” “Geçmişte neden böyle oldu?” “Yarın ne olacak?” gibi sorulara yeterli cevaplar bulamadığımızı düşünüyorsak, belki de bir yandan araştırdığımız varlıkların sadece kendisine odaklanırken, onların tekil ve birbiriyle bağlantısız oldukları fikrini taşıyoruz. Tabii bu tür soruları sorarken en çok ilgi duyduklarımız, ben ve benim dediğimiz varlıklar. Eğer tatmin edici cevaplar bulmak istiyorsak, belki soruyu sorma tarzımızı değiştirebiliriz. Kimlik ya da nelik soruları, dışarıda bir yerde, cisimleşmiş, katılaşmış, şeyleşmiş bir varlığa işaret ediyor. Varlık ve olayları şeyleştirmeden anlamak için, dikkatimizi onların arasındaki ilişkiler ağına, bu ilişkilerin yarattığı şemalara çevirebiliriz. Bağıntılı varoluş olarak adlandırdığımız bu ilişki şemalarını anladığımızda, yanılgılara, sorunlara neden olan düşünce biçimlerinden kurtulma şansını elde ederiz. Bağın...