Ana içeriğe atla

Narsisizm, Empati ve Tinsel/Dinsel Yolla Geçiştirme



Narsisizmle ilgili son zamanlarda artan popüler yayınlar “Bir kişi ya narsisisttir ya da değildir” mantığıyla yaftalayıcı, indirgemeci bir bakış açısından konuya yaklaşıyorlar. Ancak belirli bir anda bakıldığı zaman her insanda belirli bir ölçüde narsisistik özellikler bulunduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda empati kurma yeteneği de, psikopat olmayan herkeste değişen derecelerde bulunur. Bunların oranları birbirlerine göre değişebileceği gibi, zaman içinde kişinin seçimlerine, çevresel ve yaşlanmaya bağlı fizyolojik etkilere vb. göre değişebilir.


Bir kişi karşısındakiyle empati kurma yeteneğini fizyolojik nedenlerle de kaybedebilir. Örneğin beyinde prefrontal kortekste işlevsel bir aksaklık oluşması veya dopamin hormonuyla ilgili sorunlar, kişinin akıl yürütme ve dürtüsel kontrol yetisini körelttiği gibi, empati kurma yeteneğini de olumsuz etkileyebilir. Bunama (demans), Parkinson Hastalığı, yetişkinlikte devam eden Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite gibi sorunlar empati yeteneğini köreltebilir. Çevresinde “huysuz ihtiyar” diye anılan kişilerin temel sorunu, empati yetilerinin demans başlangıcı, Parkinson gibi çeşitli zihinsel sorunlara bağlı olarak körelmesi olabilir.


Bunun dışında yaşanan duygusal travmalar, şoklar da kişilerin empati yeteneğini felce uğratabilir, bu durumda da kişi narsisist özellikler göstermeye başlayabilir. Orta yaşı geçen kişilerce sıkça sergilenen ve orta yaş bunalımına bağlanan bazı davranışlar da, hem başka psikolojik/fizyolojik nedenlerle hem de ölüme yaklaştığını içten içe sezmenin yarattığı duygusal şoka bağlı olarak, empati kurma yetisinin azalmasına ve narsisizmin artmasına işaret eder. 


Kendini beğenmişlik, inatçılık, kibir, kıskançlık, hırs, yaşadığı duygusal boşluğu doldurmak için yakınlarından sürekli daha fazla ilgi ve övgü bekleme, (siz benim değerimi bilmiyorsunuz) dışarıdan ne kadar övgü gelse yetmeyeceği için övgüye karşı büyük bir zaaf gösterme, en küçük bir iltifat duyunca iltifat eden kişiye geçici de olsa yakınlık duyma, sürekli kendini övme, (ben var ya ben, ben saksı değilim, ben senin yaşındayken…) eleştiriye katlanamama, alınganlık ve en ufak eleştiri karşısında öfkeyle, yansıtmayla savunmaya geçme (kendini ne sanıyorsun, senin gibi yetersiz birinden akıl mı alacağım, asıl sen kibirlisin/duyarsızsın/kırıcısın), egosunun bir uzantısı olarak gördüğü en yakınındakileri sadece kendi taleplerini karşılamak zorunda olan nesneler/araçlar zannetme, onları her an kontrol etmek isteme, yetersiz bulma ve kendisini “daha iyilerine layık” görme, hiç bir şeyle memnun olmama, yakınlarının duygusal ihtiyaçlarını hiç farketmez ve onlara ilgi dahi göstermezken övgü beklediği daha uzak çevresine, hatta yeni tanıdığı yabancılara karşı çok anlayışlı, sevgi dolu, yardımsever ve cazip görünme gibi davranışlar, tipik narsisist davranış örnekleri.


Narsisist özelliklerin artması, dürtü kontrolünün de zayıflamasıyla kişiyi hayatında beklenmedik değişiklikler yapmaya itebilir. Öz farkındalık zayıflamışsa, narsisizmi yükselen kişiler bazan adeta kendileri de ne yaptıklarını anlamadan işlerini, eşlerini, arkadaş çevrelerini değiştirmeye sürüklenir. Kendilerini uzun süre boyunca tanıyanları şaşırtacak biçimde, önceki kişilik özelliklerine hiç uymayan davranışlar ve ilişkiler içine girerler. Sıklıkla karikatürize edilen, gençlerin “dayı” diye seslendiği 45+ adamların kırmızı spor araba ya da motosiklet alması, 20’li yaşlardakilerin giyim tarzına uymaya ve kendisinden genç insanlarla arkadaşlık veya romantik ilişkiler kurmaya çalışması, riskli ve mantıksız girişimlerde bulunması gibi. Benzer davranışlar kadınlarda da görülebilir, 18 - 25 yaş kuşağına dış görünüşte benzemeye çalışmak kadınlarda daha az görülse de, çevrelerinde ilgi odağı olmak, övülmek ve yakınlarını kontrol altında tutmak için daha kurnazca ve manipülatif davranışlar sergileyebilirler. 


Bazan narsisizme kapılan kişilerin yukarıda anlatılanları yapmaya olanakları olmaz, ya da cesaret edemezlerse pasif agresif tutumlar geliştirir ya da içe kapanıp adeta dünyadan elini eteğini çekip iletişimi keserler.  Kendileriyle ilgili farkındalık geliştiremez ve sorunlarını çözemezlerse, bu insanların birer drama kralı/kraliçesi olması ve duygularını, isteklerini hiç önemsemedikleri yakınlarına hayatı zehir etmesi işten değildir.


Tinsel/Dinsel Yolla Geçiştirme (Spiritual Bypassing)

Narsisizmin yükselip empati yeteneğinin azalması durumunda ortaya çıkan sorunları çözmek yerine, bunları tinsel ya da dinsel ritüellerle geçiştirmeye çalışmak, diğer psikolojik sorunlarda da gözlenebilen bir tutum. Tinsel yollar zihinsel bakımdan sağlıklı kişiler için sorun yaratmaz ancak narsisist davranışlar gösteren kişi narsisizmini tinsel/dinsel yola da yansıtır, sorunlarını böyle çözemediği halde öteler. Duygusal boşluğunu, ilgi görme açlığını yüceltme yoluna gidip bunları tinsel/dinsel uygulamalarla telafi etmeye çalışır. Narsisizmin derecesine ve izlediklerini sandıkları tinsel yola göre mehdiliğe, guruluğa/ hocaefendihazretleriliğe, hatta tanrılığa kadar yolları vardır (Bkz. Daha ne yapak, toplanak Allah mı diyek).  


Bazı nevzuhur new age tinsellikleri, bu durumdakiler için biçilmiş kaftan haline gelir. New age akımlar, kadim tinsel geleneklerden sepetlerine seçip doldurdukları çeşitli yarım yamalak, yüzeysel kavramlar ve ritüellerle yüceltme işlevini yerine getirip narsisist davranışlar sergileyenlere farklı bir ilgi odağı olma ve büyüklenme yolu sunarken, dürtülerini kontrol etmekten aciz bu kişileri belirli ilkeleri benimsemeye zorlamazlar. Narsisist özellikler gösteren kişinin bazı ilkeleri benimsemeye çalışması onu fazlasıyla zorlar, bu onun için neredeyse olanaksız bir şeydir. Örneğin başkalarına fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulamamak, bencil ve kırıcı olmamak, narsisizmle bir arada düşünülemez. İlkeler olmayınca tinsel geleneklerden geriye kalan dışsal biçimlerdir, yani ritüeller, özel giysiler, aksesuarlar, egzotik bir dilde anlamadan söylenen tekerlemeler, ziller, tütsüler, bazı bedensel hareketler ve “pozlar”, madde bağımlılığının yerini alan, sözde meditasyon, tefekkür ya da zikir vb. adı altında uygulanan trans/kendi kendine hipnozla yaşanan zihinsel uçuş ve kaçışlar.


Kerameti kendinden menkul new age “guru”larınca narsisiste bir havuç sunulur: Ritüelleri “yeterince” uyguladığına, yeterince tütsü yakıp kafasının üstünde amuda kalkarak durduğunda, ya da alnını yere vurduğunda “özünde” ölümsüz bir ruh, evrenle özdeş aşkın bir varlık olan sayın benliği, bir üst aşamaya geçecektir. Bu rezil ve yetersiz fanilerle dolu dünyevi varoluşu aşan narsisistin canım Benliği, falanca ritüele de katılır ve lotus oturuşunda zıplarsa evrende layık olduğu yüce katlara, arş-ı alaya ulaşacaktır. İşte o zaman çakralarından enerji fışkırtacak, avucundan alev çıkartıp kibritsiz ateş yakacak, su üstünde yürüyüp cin olmadan adam çarpacaktır. Bunun için uygun bir bedel karşılığında filanca ustadan/hocadan inisiyasyon alması gerekir (Bu bedel bakkaldan kibrit almak ya da suyu vapura binip geçmek için harcayacağından epeyce fazladır). Anlamadığı dildeki tekerlemeler de okunup üflendiğinde, evrenin merkezindeki ölümsüz Ruhla özdeşleşip tanrısal varoluşa ulaşacaktır ve narsisistimizi artık kimse tutamayacaktır. 


Ancak tüm bunlar da yükselen narsisizmin içinde gizli varoluşsal boşluğu kalıcı olarak dolduramaz. Bu yüzden de narsisist, eş veya iş değiştirir gibi o gurudan bu ustaya ya da hocaefendiye koşup durur.


Öz farkındalık, kişiyi zihinsel sorunları tinsel/dinsel yolla geçiştirme yoluna sapmaktan koruyabilir. Narsisizmin ve empati eksikliğinin farkına varmak sorunları kalıcı olarak çözmeye yardım edebilir. Bunun için uzman desteğine başvurmak da, uzmanın nitelikli olması şartıyla yararlı olabilir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dört Farkındalık Temeli Meditasyonu ve Düşünme Etkinliği

Meditasyon kelimesinin kökenini araştırdığımızda Eski Yunanca medomai, Latince meditatio kelimeleriyle karşılaşıyoruz.   Bu kelimenin kökü “med”, ölçüp değerlendirme, öğüt verme ya da iyileştirme anlamlarını taşıdığı kadar, düşünme, söylem üretme, bir konu üzerinde derinlemesine çalışma gibi anlamlara da geliyor. Aslında zaman içinde çok farklı karşılıklar atanmış bir kelime. Öyle ki bazan Eski Yunanca ve Latince’deki anlamının tamamen zıddına dönüştüğünü görüyoruz. Çünkü günümüzde meditasyon kelimesi, yaygın olarak   “zihni düşüncelerden arındırmak, boşaltma” ya da “düşünceleri durdurma” çabası anlamında da kullanılıyor. Sözü fazla uzatmadan söylemek gerekir, zihni tüm düşüncelerden arındırmak, boşaltmak imkansız olduğu gibi, geleneksel dört farkındalık (sati) temeli meditasyonunda   amaçlanan da, böyle bir “arındırma” ya da “durdurma” değil. Meditasyon, bütün düşünceleri durdurmak olarak   tanımlandığında,   zihinsel çalışmanın çok önem verilen bir...

Farkındalığın Tanımı - Thanissaro Bhikkhu

Nefes farkındalığı ne anlama gelir? Çok basit bir şey: nefesi akılda tutmak. Her nefes aldığınızda ve verdiğinizde nefesi hatırlamak. “Farkındalık” (mindfulness) terimini Pali dilindeki sati kelimesini çevirmek için oluşturan İngiliz akademisyen, büyük olasılıkla “başkalarının ihtiyaçlarını sürekli akılda tutmaktan” (be ever mindful of)   sözeden Anglikan duasından esinlenmişti. Ancak “farkındalık” sözü, Hristiyanlığa ilişkin bir kökenden geliyor olsa da, Buda da dört farkındalık temelini ( satipatthana) içeren meditasyon uygulamasında satiyi, akılda tutma yetisi olarak tanımlamıştı. “Farkındalık yetisi nedir? Bir bhikku ya da öğrenci, farkında olduğu zaman son derece dikkatlidir ve   çok uzun zaman önce yapılmış ve söylenmiş [öğretiyle ilgili] konuları aklına getirip hatırlayabilir. (Bu noktada dört farkındalık uygulaması formülü anlatılıyor:) Bedene, sadece bedenin kendisi içinde ve bedenle ilgili olarak, dış dünyayla ilgili hırs ve kaygıları bir kenara bırakıp, is...

Ya Asıl Önemli Olan Sıradan Deneyimlerimizse

  https://secularbuddhistnetwork.org/what-if-our-ordinary-experience-is-all-that-matters/   Aşağıdaki yazı Stephen ve Martin Batchelor’un bir inziva sırasında yaptığı dharma konuşmalarından derlenen “What is this; ancient questions for modern minds” (Bu Nedir; modern zihinler için kadim sorular) adlı kitaptan alınan bir bölümdür.  Kitap The Tuwhiri Project tarafından basıldı. 2018’de kurulan The Tuwhiri Project seküler dharma çalışması yapan kişi ve topluluklar için eğitsel kaynaklar üretiyor ve zor bir dünyada anlam bulmaya çalışanlara yardım ediyor. Şu anda kendimizi nerede bulduğumuzla başlayacağım. Sizin nerede bulunduğunuzu bilmediğim için de korkarım kendimden söz etmek zorundayım.  Şu anda deneyimlediğim şey, ne zaman bir mindere oturup olan bitenlere dikkat etsem karşılaştığım şeyle aynı. Yine de her seferinde deneyimlediğim şey her neyse bunu kelimelerle ifade etmekten tamamen aciz kaldığımı görüyorum. Seon [Korece: Zen ya da Dhyana] meditasyonu ya da sadece...