Meditasyon kelimesinin kökenini araştırdığımızda Eski Yunanca medomai, Latince meditatio kelimeleriyle karşılaşıyoruz. Bu kelimenin kökü “med”, ölçüp değerlendirme, öğüt verme ya da iyileştirme anlamlarını taşıdığı kadar, düşünme, söylem üretme, bir konu üzerinde derinlemesine çalışma gibi anlamlara da geliyor. Aslında zaman içinde çok farklı karşılıklar atanmış bir kelime. Öyle ki bazan Eski Yunanca ve Latince’deki anlamının tamamen zıddına dönüştüğünü görüyoruz. Çünkü günümüzde meditasyon kelimesi, yaygın olarak “zihni düşüncelerden arındırmak, boşaltmak” ya da “düşünceleri durdurma” çabası anlamında da kullanılıyor. Sözü fazla uzatmadan söylemek gerekir, zihni tüm düşüncelerden arındırmak, boşaltmak imkansız olduğu gibi, geleneksel dört farkındalık (sati) temeli meditasyonunda amaçlanan da, böyle bir “arındırma” ya da “durdurma” değil. Meditasyon, bütün düşünceleri durdurmak olarak tanımlandığında, zihinsel çalışmanın çok önem verilen bir pratik...
Uchiyama Gudō (17 Mayıs 1874–24 Haziran 1911) Soto Zen rahibi ve özgürlükçü-anarşist görüşlere sahip bir aktivisttir. 1911’de Japonya’da faşist imparatorluk yönetimine karşı çıkanların yargılandığı “Büyük İhanet” (Taigyaku Jiken) davasında idama mahkum edilmiştir. Meiji yönetiminin yayılmacı, baskıcı ve savaşçı poltikasına karşı sesini yükselten bodhisattvalardan biridir. (Bodhisattva: Bağıntılı varoluş anlayışıyla, duyarlı varlıklarla dayanışmayı aydınlanma yolunun bir parçası olarak gören kişi) Gudō, toprak reformu yapılmasını ve Meiji imparatorluk sisteminin ortadan kaldırılmasını savunuyor, zorla askere alınanları vicdani redçi olmaya ve herkesi demokratik haklar için mücadele etmeye çağırıyordu. Toplumsal adaletsizliklerin “karma” sonucunda ortaya çıktığını öne süren ve başrahiplik makamını açık arttırmayla satışa sunan bazı zen rahiplerini eleştiriyordu. Uchiyama Gudō, babasının mesleği olan ahşap heykel yontuculuğuyla uğraşıyordu. 23 yaşında zen eğitimini tamamlayıp 1897...